Eski sürüm Internet Explorer tarayıcısı kullanmaktasınız. En iyi gösterim için lütfen tarayıcınızı güncelleyin
Sanal bıçak: Tümör ve metastazlar için robotlarla titiz tedavi
Işın tedavisi uygulaması kabul gördüğünden beri, tümör tedavisinde metal bıçak kullanımı azalmıştır. Şimdi ise bıçak geri döşünü yaşıyor: Accuray'ın hassas ışınlama için robot destekli sistemi olan CyberKnife® sistemi sayesinde. Fakat söz konusu alışılmış standart bir bıçak değildir.
Tıbbi uygulamalar için kullanılan KUKA robotları, CyberKnife® sistemini tümör tedavisinde etkili bir araç haline getirmiştir
CyberKnife® olarak tanınan sanal bıçak, alışılmış ışın tedavisi için bir alternatiftir. "Bu sistem sayesinde radyo cerrahi, yani en üst hassasiyet seviyesinde bir ışın tedavisi uygulanabilmektedir. Robot teknolojili bir görüntülü yönetim sisteminin entegre edilmesi sonucunda ışınlama için bir milim altında bir hassasiyete ulaşmaktayız." diye açıklıyor Münih CyberKnife merkezinde radyo cerrah ve beyin cerrahı olan Prof. Dr. Alexander Muacevic.
Cihaza yönelik ilk fikirler henüz 1987 yılında Amerikan Stanford Üniversitesi'nde ortaya çıkmıştır. İlk ticari sistem ise ayni üniversitede 2001 yılında yapılmış ve o dönem bile entegre bir KUKA robotu kullanılmıştır. O zamanlar çoğu robot üreticisi sistemlerinin hastalar üzerinde kullanılmasından çekinmekteydi. CyberKnife® sistemin üreticisi olan medikal ürün üreticisi Accuray'a sağlam destek sağlayan Augsburglu lider robot üreticisi için bu çekinme durumu söz konusu değildi.
Hassas ışın tedavisi için robot destekli CyberKnife® sisteminin hasta sayısı artıyor
2005 yılında Großhadern kliniği ile işbirliği içinde Münih CyberKnife Merkezi açılmıştır. İlk CyberKnife merkezi açıldıktan sonra, Almanya içinde dokuz merkezin daha açılışı yapılmıştır. Dünya çapında 350 tane bulunmaktadır. Münih'te ise üçüncü jenerasyon sanal bıçaklar kullanıma girmiştir. "Robot ve görüntüyle yönetilen hassas ışınlamayı artık tüm vücuttaki tümörler üzerinde uygulayabilmekteyiz: Beyin, omurga ve akciğer, karaciğer veya böbrek ve prostata kadar çeşitli vücut organları." diye vurguluyor Prof. Alexander Muacevic.
Kameralar ve robot kontrollü tedavi masası sayesinde tam hassasiyetli ışınlama
Robot bileşenlerine ek olarak, beyin ve omurga tedavileri ve ayrıca organ hareketleri için gerekli olan birden fazla dijital röntgen kamera ve bir kızılötesi kamera entegre edilmiştir. Böylelikle çevredeki dokuya zarar vermeden bir nefes modeli hesaplanabilmekte ve tam hassasiyetle ışınlama yapılabilmektedir. Robot tarafından yönetilen bir tedavi masası olan ve aynı şekilde KUKA robotik temelli olan entegre sistem RoboCouch sayesinde de hastalar planlanan tedavi pozisyonuna akıllı bir şekilde, manuel doğrultmaya gerek kalmadan yerleştirilebilmektedir. Bu sayede tedavi süreleri kısalmakta ve radyo cerrahide yüksek hassasiyet elde edilmektedir.
Doğal nefes hareketlerinin tanımlanması sonucunda akciğer tümörü tam hassasiyetle ışınlanabilmektedir.
Geliştirme yetkinliği ve güvenilirlik sayesinde başarılı ortak çalışma
Accuray özellikle yıllardır ortaklık yaptığı şirketin yeni jenerasyonların kazanılması konusunda önemli katkılar sağlayan geliştirme ekinini övmektedir. "CyberKnife® sistemindeki robotun hala performansının altında çalıştırıldığını, tüm hassasiyetiyle birlikte çok daha fazlasını yapabileceğini düşünüyorum." diye KUKA teknolojisini övüyor Prof. Alexander Muacevic. Bu görüş, CyberKnife® sisteminin Münih merkezinde şimdiye kadar hiçbir sorun yaşamaması ile de desteklenmektedir. "Yıllar boyunca son derece sağlam olduğunu kanıtlamış ve herhangi bir teknik sorun çıkarmamıştır. Geride bıraktığımız 15 yılda tek bir kesinti yaşamadık. Bu gerçekten mükemmel." diyor radyo cerrah.
Tümör ve metastazlar için robotla hızlı ve titiz tedavi
Doktor tedaviden önce tümörü CT ve MRT tarafından oluşturulan görsel veriler temeline göre konturlamakta ve tıbbi fizikçiye ışın için gerekli olan dozu söylemektedir. Tıbbi fizikçi, bu bilgilere göre, yazılıma aktarılan bir tedavi planı oluşturmaktadır. Ardından tedavi başlatılmakta ve tamamen otomatik olarak yürütülmektedir. "Bu hassasiyet derecesine hiçbir cerrah ulaşamaz. Manuel olarak 0,5 milimlik bir hassasiyete ulaşmak neredeyse imkansızdır." diye belirtiyor Prof. Alexander Muacevic.
Medikal uygulamalarda kullanılan robotlar sayesinde hasta için daha az yük oluşur
Işındaki bu hassasiyet, CyberKnife® sistemindeki robotun temel işlevidir ve bu sayede örneğin akustik nöromlar veya meningiomlar diye adlandırılan iyi huylu beyin tümörleri tedavi edilebilmektedir. Aksi takdirde bir ila altı saat süren müdahalelerle ameliyatla alınmaktadır; ardından ise rahat bir hafta hastanede kalınmalı ve sekiz hafta da rehabilitasyona gidilmelidir. CyberKnife®'ın yardımıyla tedavi önemli derecede azaltılabilmektedir:
Sanal bıçağımızla küçük ve orta büyüklükte tümörleri son derece iyi tedavi edebiliyoruz ve böylelikle bir ameliyata gerek kalmıyor. Dolayısıyla hasta hemen ertesi gün tekrar işe gidebiliyor.
Işın tedavisinde eşsiz imkanlar
Piyasada buna benzer bir örnek bulunmamaktadır çünkü CyberKnife® sistemindeki robot, normal bir ışın tedavi cihazının kesinlikle sağlayamadığı bir esneklik sunmaktadır. CyberKnife merkezinde hasta teknolojiye göre değil, teknoloji hastaya göre uyarlanmaktadır. CyberKnife® sistemi dinamik bileşenli 1.600 farklı ışın opsiyonuna sahiptir. "Sonuçta sabit olan ve daima sadece bir veya iki eksen çevresinde dönebilen normal bir ışın tedavi cihazıyla buna ulaşmak mümkün değildir." diye vurguluyor Prof. Muacevic.
CyberKnife®'nin gelişimi henüz tamamlanmamıştır
Şu an Münih'teki tıp uzmanları, sistemi kalp ritim bozukluğu tedavisinde kullanmak için çalışmalar yürütmektedir. Ayrıca Prof. Alexander Muacevic, tremor hastalığına karşı tedavi için de potansiyel bulunduğunu düşünmektedir. CyberKnife® sistemi geçtiğimiz yıl Münih'te prostat kanseri tedavisinde de kullanılmıştır. "Komple bir ameliyata alternatif olarak tedavi süresini sekiz haftadan bir haftaya indirebiliyoruz ve bunun sonucunda bilimsel olarak kanıtlanmış olarak benzer, hatta daha bile iyi sonuçlar elde ediyoruz." diyor Prof. Dr. Alexander Muacevic.